Mesane Kanseri

Mesanemiz, böbreklerden gelen idrarı toplayan ardından idrarı vücudun dışına atan organımızdır. Mesanenin iç tabakası kendine özel bir dokuyla kaplıdır.

Mesane kanseri ise bu özel dokuların kontrolsüz büyümesi ve çoğalmasıyla başlamaktadır. Mesane Kanseri genellikle 65 yaş üstü kişilerde görülmektedir. En büyük belirtisi ise idrar yaparken ağrısız bir şekilde kanamadır. En önemli risk faktörü ise sigaradır. Mesane kanseri erkeklerde kadınlara oranla daha fazla rastlanmaktadır. Fakat belirtiler ve bulgular iki cinsiyette de aynıdır.

Mesane Kanserinde Risk Faktörleri Nelerdir?

Mesane Kanseri genellik 65 yaş üstü kişilerde görülmektedir.

Mesane Kanserinin en önemli risk faktörlerinden birisi sigara kullanımıdır. Sigara içenler sigara içmeyenlere göre 6 kat daha fazla risklidir.

Bazı mesleklerde maruz kalınan veya kullanılan kimyasallar veya maddeler mesane kanseri riskini arttırmaktadır.

Uzun süren ve kendini sürekli tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan kişilerde mesane kanserine yakalanma riski yüksektir.

Başka kanserlerin tedavisine kullanılan kemoterapi tedavilerinde kullanılan bazı kemoterapi ilaçları mesane için oldukça risklidir.

Mesane Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Mesane Kanserinin en önemli belirtisi idrar yaparken yaşanan ağrısız kanamadır. Fakat bu kanamalar mikroskobik düzeyde küçük kanamalardır. Ancak idrar tahlilleri ile tanınabilmektedir.

İdrarda yanma ve kanama her zaman mesane kanseri belirtisi değildir. Bu şikayetlere sahipseniz en yakın zamanda doktora başvurup tanınızın koyulmasını sağlamalısınız.

Mesane Kanserinin diğer belirtileri ise, idrar yapma zorluğu, idrarda azalma, çok idrara çıkma, istemsiz kilo kaybı, kanserin ileri evrelerinde kaburgada, sırtta, bacaklarda ağrıdır.

Mesane Kanserinin Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Mesane Kanserinde, tıbbi öykünüz ve doktorunuzun yaptığı pelvik muayeneden sonra en çok kullanılan tanı cihazı sistoskopidir. Sistoskopi idrar yoluna ucu ince ışıklı bir uçla girerek mesasenin içinin kontrol edilmesine yarayan cihazdır. Sistoskopi de doktor isterse mesanenin içinden biyopsi yapmak üzere dokuda alabilir.

Görüntülenme yöntemleri mesane kanseriyle beraber çevre dokuları da incelemeye yaramaktadır.

Mesane Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Tanı amaçlı yapılan tetkikler sonucunda kanserin evresi ve büyüklüğü teşhis edilebilmektedir. Tedavide kanserin evresine ve büyüklüğüne göre yapılmaktadır. Erken teşhisli ilerlememiş kanserlerde sistoskopi ile TUR Operasyonuyla kanserli yapı cerrahi bir müdahaleyle alınabilmektedir. Bu cerrahi işlem tanı amaçlı yapılan sistoskopi sırasında yapılabilmektedir.

Cerrahi müdahalelerin ardından kişiler sık sık kontrole gitmelidir. Düzenli test ve kontroller kanserin metaztas yapması engellenebilmektedir. Biraz daha ileri evrelerde sadece kas yapısına yayılımı mesane kanserinin tedavisinde radikal sistektomi uygulaması kullanılmaktadır. Bu tedavide çevrelerdeki riski dokular alınmaktadır. Tekrarlanan ve diğer organlara yayılmış kanser vakalarında ise daha çok kemoterapi yöntemi uygulanmaktadır.

Fitoterapi ile Mesane Kanserine Çözüm Var!

Kanser günümüzde tedavisi zor olan ağır bir hastalıktır. Fakat tedavisi mümkündür. Kanserin tedavisini hızlandıran en önemli faktörlerden birisi erken teşhistir. Günümüzdeki imkanlar ve modern tıp sayesinde kanser erken teşhis edilebilmektedir. Yine de herkes bu durumun farkına varamamakla birlikte çok geç teşhis koyulan hastalarda mevcuttur.

Fitoterapi ile kanser tedavi yöntemlerinin yan etkileri azaltılmakta ve tedavinin hızı arttırılmaktadır. Modern tıbbın fitoterapi ile birlikte kullanılması ile birlikte binlerce kanser hastası kanserden kurtulmaktadır.

Fitoterapi ile Akciğer Kanseri, Prostat Kanseri, Mide Kanseri, Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri, Böbrek Kanseri, Pankreas Kanseri, Rahim (Uterus) Kanseri, Cilt Kanseri, Testis Kanseri, Mesane Kanseri, Over (Yumurtalık) Kanseri ,Bağırsak (Kolon) Kanseri ve Meme Kanseri gibi kanserlerin tedavisinde önemli ilerlemeler kat edilebilmektedir.

Fitoterapi’nin Kanser Tedavisinde Kullanılmasının Amaçları Nelerdir?

Kanserleri hücrelerin vücuttaki diğer organlara sıçramasına engel olmak,
Kanserli hücreleri yok etmek,
Hastanın bağışıklığını güçlendirerek vücudu diğer hastalıklardan korumak,
Modern tıpla kanser tedavisi için kullanılan kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin etkilerini arttırmak,
Kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinden kaynaklanan yan etkileri minimuma indirmektir.

Kanser Tedavisi için Kullanılan Şifalı Bitkiler Nelerdir?

Araştırma merkezlerinde yapılan çalışmalara göre ginseng, yaban mersini, zerdeçal, reishi mantarı gibi bitki özlerinin kanser tedavisinde kullanılarak olumlu sonuçlar alındığı gözlemlenmiştir. Bu konular hakkında çalışmalar yapan Fitoterapi uzmanları kanser tedavisinde etkili bitkisel ürünleri ve bitki özlerini geliştirmektedirler.

Ülkemizde en sık görülen kanser tipi Akciğer Kanseridir. Akciğer Kanserinin sebeplerinin başında sigara kullanımı gelmektedir. Tıbbi bitkileri tüketen Çin ve Hindistan gibi ülkelerde kansere yakalanma oranı diğer ülkelere nazaran daha azdır. Bu ülkelerde görülen kanserlerin nedeni genelde hava kirliliğidir.

Kanser Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Dr. Hakan Özkul Kanser Tedavisi için kendisine gelen hastalara tedavinin olumlu sonuç verebilmesi için “Kanser hastasının yeme-içmeye devam etmesi ve bilincinin yerinde olması gereklidir.” diyor.

Kanser Hastaları için Beslenme Tüyoları:

Ev yapımı yoğurt tüketilmeli,
Katkı maddesi içeren ürünler tüketilmemeli,
Tereyağı ve zeytinyağı dışındaki yağlardan uzak durulmalı,
Unlu mamüller tüketilmemeli,
Şekerden uzak durulmalı,
Beyaz ekmek tüketilmemeli (ekmek olarak tam buğday ekmeği tüketilebilir),
Sarımsak, limon ve bal tüketilmeli,
Sabah ve akşam olmak üzere bir tatlı kaşığı çörek otu yağı ve yarım çay bardağı süzme zeytinyağı tüketin.

Fitoterapi ile Kanser Tedavisinin Süresi Ne Kadardır?

Fitoterapi ile Kanser Tedavisine vücut anında cevap vermez ve bir süreç gerektirir. Kanser Tedavisinin süresi 6-12 ay arasında kanserin türüne ve hastanın durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Tedavinin etkisi 4 ay gibi kısa bir sürede de etki edebilmekle birlikte 1 sene sürdüğü de görülmektedir. Kanserli hücreler tamamen tedavi edildiğinde olası metastazları önlemek için düşük dozlarda fitoterapi tedavisinin devam edilmesi önerilmektedir.

Radyoterapi ve kemoterapi çoğu zaman kanser hücrelerini yok edememektedir. Bu hücreler başka organlara geçip güçlenir ve kanser hücreleri üremeye başlar. Metastaz eden kanser bir öncekinden daha ağır geçer. Bu yüzden kemoterapi ve radyoterapi dışında fitoterapi tedavisi mutlaka uygulanmalıdır.